- davranmak
- (nsz, -e)1. 运, 运动, 行动, 移动: Bir bölük asker ondan evvel davranır, arkadan dolaşır. 有一个连的兵力先行一步, 从后面绕过去。Davranma! 不许动!举起手来!2. 伸手拿: bıçğa \davranmak 拿起刀 silâha \davranmak 拿起武器3. 干, 做, 进行: Böyle davrandığın sürece çoluk çocuğun maskarası olmaktan kurtulmazsın. 只要你这么干, 你就难免成为这帮毛头小子们的笑料。Polisi görünce kaçmaya davrandılar. 他们一见警察, 撒腿就跑。4. 准备, 打算: İçeriye girince, kendisini karşılamak için ayağa kalkmağa davranan kâtibini bir el işaretiyle yerine oturttu. 他一进来, 就挥手示意让要起身欢迎他的秘书坐下。5. 对待, 采取某种态度: Çocuğa bu kadar sert davranma. 你对孩子别这么凶!6. 行为举止, 表现
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.